Düzenleme kapsamında, pandemi sürecinde denetimli serbestlikten yararlanamayan mahkûmlar için kapsam genişletiliyor.
2020 yılında Kovid-19 tedbirleri kapsamında açık cezaevlerinde bulunan hükümlülere verilen izinle birçok kişi denetimli serbestliğe erken ayrılmış, ancak cezası 31 Temmuz 2023 öncesinde kesinleşmeyenler bu haktan yararlanamamıştı. Yeni paket ile bu eşitsizliğin giderilmesi hedefleniyor.
Güler: “Kovid-19 düzenlemesinin kapsamını yeniden ele aldık”
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 11. Yargı Paketi'ne ilişkin yaptığı açıklamada, pandemi döneminde uygulanan düzenlemelerin hükümlüler arasında farklılık yarattığını belirtti. Güler, “Bu süreçte cezası kesinleşmeyenler arasında uygulama farklılığı ortaya çıkmıştı. Gelen itirazları dikkate alarak Kovid-19 düzenlemesinin kapsamını yeniden düzenledik.” dedi.
Bu çerçevede, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle ceza alanların, kapalı cezaevinde bulunup bulunmadığına bakılmaksızın daha erken açık cezaevine veya denetimli serbestliğe ayrılabilmesinin önü açılıyor.
Yıldız: “İlk etapta 55 bin kişi yararlanacak”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, düzenlemeden ilk etapta 55 bin kişinin faydalanacağını, altı ay içinde bu sayının 60 bin daha artarak toplamda 115 bine ulaşacağını açıkladı.
Yıldız, düzenlemenin ayrıntılarını paylaşarak şunları söyledi:
31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar için 3 yıl daha erken açık cezaevine geçiş veya denetimli serbestlik hakkı tanınacak.
Hükümlünün bu tarihte cezaevinde bulunma şartı aranmayacak.
Gecikmelerin hükümlü aleyhine sonuç doğurmaması ve infaz adaletinin sağlanması amaçlanıyor.
Düzenleme, daha önce kapalıdan açığa geçişte yaşanan eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Yıldız ayrıca, düzenlemenin hükümlünün aleyhine sonuç doğurması durumunda genel hükümlerin uygulanacağını ve 10. maddeyle ilgili bazı fıkraların yürürlükten kaldırılacağını da belirtti.
Denetimli serbestlik nedir?
Denetimli serbestlik, hükümlünün cezasının belirli bir bölümünü toplum içinde, gözetim altında geçirmesine imkân tanıyan bir infaz yöntemidir. Bu süreçte hükümlülere imza yükümlülüğü, programlara katılım ve benzeri şartlar getirilebilmektedir. Yasanın amacı, hükümlülerin aile bağlarını koruması ve sosyal hayata uyumunun sağlanmasıdır.









