Enflasyondaki düşüşün vatandaşlar tarafından ne zaman hissedileceğine dair soruya Yılmaz, “Kademeli ama kararlı bir program uyguluyoruz. Kısa vadede dalgalanmalar olabilir ama hedefimize ulaşacağız” diye yanıt verdi.Ekonomi politikalarının üç ayak üzerine kurulduğunu belirten Yılmaz, “Para politikası, mali disiplin ve yapısal reformlar bizim temel stratejimiz. Deprem nedeniyle 90 milyar dolarlık bir harcama yaptık ancak mali disiplinden taviz vermedik.” dedi.
“Hizmet Enflasyonu Geriden Geliyor”
Temel mallarda fiyatların daha hızlı dengelendiğini vurgulayan Yılmaz, hizmet sektöründe özellikle kira ve eğitim alanlarında— uyum sürecinin daha geriden geldiğini söyledi. Gıda fiyatlarındaki artışta kuraklık ve don olaylarının etkili olduğunu, “Fırsatçılık yapanlarla da mücadele ediyoruz.” ifadeleriyle belirtti.“Türkiye Dünyadan Pozitif Ayrışıyor”
Küresel ekonomideki belirsizliklere değinen Yılmaz, ticaret savaşları ve jeopolitik risklerin devam ettiğini hatırlattı. Buna rağmen Türkiye’nin güçlü bir duruş sergilediğini belirterek, “Pandemiden bu yana dünya yüzde 15 büyürken, Türkiye yüzde 30 büyüme gösterdi.” dedi.Yılmaz ayrıca, 2025’te Türkiye’nin ilk kez Dünya Bankası’nın yüksek gelirli ülkeler sınıfına gireceğini ifade etti: “22 yıllık tecrübe, siyasi istikrar ve güçlü liderlik sayesinde bu seviyeye ulaştık.”“Emeğin Payı En Yüksek Seviyelerde”
Milli gelir içinde emeğin payının artışta olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Geçen yıl yüzde 39’du, 2025’in ilk yarısında %35,9 oldu. Bu, tarihimizin en yüksek oranlarından biri.” dedi. Kadın ve genç istihdamında da önemli ilerlemeler kaydedildiğini ekledi.Yatırım Odaklı Büyüme Modeli
Yılmaz, büyümenin kompozisyonunun önemine dikkat çekerek, tüketim yerine yatırım odaklı bir büyüme stratejisi izlediklerini belirtti. “Verimliliği artıran, üretimi güçlendiren ve istihdamı destekleyen bir model uyguluyoruz. Bu yaklaşım, enflasyonla mücadeleyi de destekliyor.” dedi.