Türkiye’de geleneksel ürünlerin korunması ve katma değerli hale getirilmesi açısından büyük önem taşıyan coğrafi işaretler konusunda tüketici farkındalığı her geçen yıl artıyor. Geleneksel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Derneği Başkanı Huriye Özener, katıldığı bir programda yaptırdıkları son anket çalışmasının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.Coğrafi İşaret Bilinirliği Yıllar İçinde Artış Gösterdi
Huriye Özener, 2018 yılında Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde yapılan araştırmada coğrafi işareti bilenlerin oranının yüzde 50 seviyesinde olduğunu hatırlattı. Pandemi sonrasında, 2022 yılında gerçekleştirilen çalışmada ise bu oranın yüzde 65’e yükseldiğini belirten Özener, bu yıl yaptırılan ankette bilinirliğin yüzde 78’e çıktığını açıkladı.Gerçek Anlamda Bilenlerin Oranı Yüzde 38
Anket çalışmasında bu yıl daha ayrıntılı sorular yönelttiklerini ifade eden Özener, coğrafi işaretin ne anlama geldiğini gerçek anlamda bilenlerin oranının yüzde 38 olduğunu söyledi. Bu grubun, satın almak istediği ürünü bilinçli şekilde seçtiğinin de tespit edildiğini aktardı.Markalaşma Ürünün Hikâyesiyle Mümkün
Markalaşmadan bir ürünün hak ettiği değerden satılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Özener, markalaşmanın temelinde ürünün hikâyesinin yer aldığını dile getirdi. Coğrafi işaretlerin bu hikâyeyi güçlendiren en önemli unsurlardan biri olduğunu belirtti.Amblemler Tüketici Güvenini Etkiliyor
Coğrafi işaret amblemlerinin tüketici algısında kritik rol oynadığını söyleyen Özener, bu amblemlerin ürünün farklı ve kaliteli olduğu yönünde güçlü bir mesaj verdiğini ifade etti. Türkiye’de kullanılan amblemler ile Avrupa Birliği tescilli ürünlerde yer alan amblemler arasındaki farkın da araştırıldığını belirten Özener, AB amblemlerinin tüketici nezdinde daha güvenilir bulunduğunu aktardı.Tüketici Bilinçlenmeli, Üretici Korunmalı
Huriye Özener, coğrafi işaret sisteminin doğru anlatılmasının büyük önem taşıdığını belirterek, tüketicinin bilgilenmesi ve bilinçlenmesinin üreticinin korunmasına da doğrudan katkı sağladığını söyledi. Özener, coğrafi işaretli ürünlerin değerinin ancak bu bilinçle artırılabileceğini vurguladı.