Türk demokrasi tarihinde "kara bir leke" olan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 63 yıl geçti.AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 1946'nın Ocak ayında kurulan ve Mayıs 1950'de halkın büyük desteğini alan Demokrat Parti (DP), 27 yıllık tek parti dönemini sona erdirdi.Seçimlerde yüzde 55,2 oy alan DP 416, yüzde 39,6 oy alan CHP ise 69 milletvekili ile temsil edilme hakkı kazandı. Bu seçimde Millet Partisi ve bağımsızlar ise toplam 2 milletvekiline sahip oldu.TBMM'nin 22 Mayıs 1950'de açılmasının ardından Refik Koraltan Meclis Başkanlığına seçildi. Ardından yapılan cumhurbaşkanlığı oylamasında DP Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Celal Bayar, Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Cumhurbaşkanı oldu.Hükümeti kurmakla DP Aydın Milletvekili Adnan Menderes görevlendirildi. Menderes kendisinin ilk, Cumhuriyetin 19. Hükümetini kurarak 22 Mayıs'ta görevine başladı."Yeter söz milletin" sloganıyla halkın karşısına çıkan DP'nin ilk icraatlarından biri, Arapça ezanı serbest bırakmak oldu. Haziran 1950'de yapılan düzenlemenin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından onaylanmasıyla CHP'nin 1932'de çıkardığı "Türkçe ezan düzenlemesi" kaldırıldı.Siyaseten güçlü şekilde icraata başlayan DP hükümeti, Haziran 1950'de darbe hazırlığı yapıldığı gerekçesiyle TSK'nın komuta kademesini emekliye sevk etti. Emekliye ayrılan isimler arasında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman, Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı ile 15 general ve 150 albay yer aldı.
Menderes kendisinin ilk, Cumhuriyetin 19. Hükümetini kurarak 22 Mayıs'ta görevine başladı."Yeter söz milletin" sloganıyla halkın karşısına çıkan DP'nin ilk icraatlarından biri, Arapça ezanı serbest bırakmak oldu. Haziran 1950'de yapılan düzenlemenin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından onaylanmasıyla CHP'nin 1932'de çıkardığı "Türkçe ezan düzenlemesi" kaldırıldı.Siyaseten güçlü şekilde icraata başlayan DP hükümeti, Haziran 1950'de darbe hazırlığı yapıldığı gerekçesiyle TSK'nın komuta kademesini emekliye sevk etti. Emekliye ayrılan isimler arasında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman, Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı ile 15 general ve 150 albay yer aldı.



  Menderes kendisinin ilk, Cumhuriyetin 19. Hükümetini kurarak 22 Mayıs'ta görevine başladı."Yeter söz milletin" sloganıyla halkın karşısına çıkan DP'nin ilk icraatlarından biri, Arapça ezanı serbest bırakmak oldu. Haziran 1950'de yapılan düzenlemenin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından onaylanmasıyla CHP'nin 1932'de çıkardığı "Türkçe ezan düzenlemesi" kaldırıldı.Siyaseten güçlü şekilde icraata başlayan DP hükümeti, Haziran 1950'de darbe hazırlığı yapıldığı gerekçesiyle TSK'nın komuta kademesini emekliye sevk etti. Emekliye ayrılan isimler arasında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman, Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı ile 15 general ve 150 albay yer aldı.
Menderes kendisinin ilk, Cumhuriyetin 19. Hükümetini kurarak 22 Mayıs'ta görevine başladı."Yeter söz milletin" sloganıyla halkın karşısına çıkan DP'nin ilk icraatlarından biri, Arapça ezanı serbest bırakmak oldu. Haziran 1950'de yapılan düzenlemenin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından onaylanmasıyla CHP'nin 1932'de çıkardığı "Türkçe ezan düzenlemesi" kaldırıldı.Siyaseten güçlü şekilde icraata başlayan DP hükümeti, Haziran 1950'de darbe hazırlığı yapıldığı gerekçesiyle TSK'nın komuta kademesini emekliye sevk etti. Emekliye ayrılan isimler arasında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman, Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı ile 15 general ve 150 albay yer aldı.Sanayi, eğitim, sağlık ve ulaştırmada önemli adımlar
Kullanılan traktör sayısının ve makineleşmenin arttığı bu dönemde tarımda sevindirici gelişmeler yaşandı.DP iktidarı sanayi, eğitim, sağlık ve ulaştırma konularında önemli adımlar attı.Bu süreçte DP'nin "CHP'nin taşınır-taşınmaz mallarının Hazine'ye devri" için yaptığı düzenleme, 1953'te Cumhurbaşkanı Bayar'ın onayıyla yürürlüğe girdi. Söz konusu adımla iki parti arasındaki tartışmalar derinleşmeye başladı.Takvimler 2 Mayıs 1954'ü gösterdiğinde, Türk halkı yeniden sandık başına gitti. DP rekor kırarak oyların yüzde 58,4'ünü aldı ve 503 milletvekili çıkardı. CHP'nin milletvekili sayısı ise 31'de kaldı.Bu yenilginin ardından eleştirilerin getirildiği İsmet İnönü, muhalefetin dozunu daha da artırdı.
6-7 Eylül olayları yaşandı
Seçim sonuçları ile daha da güçlenen DP, dönemin ekonomik krizinin etkileriyle mücadele etmek zorunda kaldı.Başbakan Menderes'in, DP ile TSK arasında yaşanan gerilimlerde yapıcı rol üstlenmek istemesine karşı ordu içindeki rahatsızlık artmaya başladı.Parti içi anlaşmazlıklar sonucunda DP'den ayrılan 19 milletvekili, Hürriyet Partisini kurdu. Bu sırada ülkedeki ekonomik kriz, halkta da büyük rahatsızlık yarattı.Selanik'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu evin yanındaki Türk Konsolosluğunun bahçesine atılan iki bombadan birinin patladığı, evin ve konsolosluk binasının camlarının kırıldığı dedikodusunun yayılmasıyla Ankara, İstanbul ve İzmir'de halk sokağa döküldü.6-7 Eylül 1955'teki olaylarda, Beyoğlu başta olmak üzere, azınlıkların yaşadığı semtlere, kiliselere ve mezarlıklara saldırılar oldu. Bunun sonucunda birçok azınlık mensubu Türkiye'yi terk etti.Cunta varlığını hissettirmeye başladı
DP'nin iktidara gelmesinin ardından bir grup subayın ordu içinde kurduğu cunta, süreç içinde giderek varlığını hissettirmeye başladı.Ordunun darbe hazırlığı içinde olduğu bilgisi Menderes'e de ulaştı.DP iktidarına karşı darbe düzenlemek amacıyla bir araya gelen cuntanın bu girişimi, Binbaşı Samet Kuşçu'nun ihbarı ile akamete uğrarken bu olay tarihe "9 subay olayı" olarak geçti."9 subay olayı" sonrasında Cumhurbaşkanı Celal Bayar, olayın vahametini anlayarak Milli Savunma Bakanı Şemi Ergin'in istifasını sağladı. Yerine Adnan Menderes'le bir akrabalık bağı olmayan ancak aynı soyadını taşıyan yakın arkadaşı Ethem Menderes getirildi.DP, 27 Ekim 1957'de yapılan seçimlerde yüzde 48,6 oy alarak 424 milletvekiliyle iktidarını sürdürdü. Bu seçimde, muhalefetini güçlendiren CHP ise yüzde 41,4 oyla 178 milletvekili çıkardı.
Menderes, uçak kazasından sağ kurtuldu
Siyaseten gerilimlerin sürdüğü bu dönemde, Şubat 1959'da, Kıbrıs Anlaşması'nı imzalamak üzere Londra'ya giden Menderes'i ve heyetini taşıyan uçak, Gatwick Havalimanı'na inişe geçtiği sırada düştü.Kazadan sağ kurtulan Menderes, ülkeye dönüşünde hem siyasilerin hem de halkın coşkulu karşılamasıyla moral buldu.Bu süreçte "yurt dışında birkaç aylığına tedavi edilmesi" önerilen Menderes, bu teklifi reddetti.İnönü, göstericilerin attığı taşla yaralandı
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, CHP Genel Başkanı İnönü, Nisan 1959'da "Büyük Taarruz" adı verilen bir geziye çıktı. Milletvekilleri, partililer ve gazetecilerden oluşan grubun ilk durağı Uşak oldu.Heyet burada "hükümet tarafından organize edildiği" öne sürülen bir grup gösterici tarafından protesto edildi ve İnönü bir göstericinin attığı taşla yaralandı.Bu saldırının yanı sıra İnönü, İstanbul'a dönüşünde arabasıyla şehre girerken bir grubun saldırısına uğradı. Bu olayda ise "polis ve askerin göstericilere müdahale etmediği" iddia edildi.
İstanbul ve Ankara'da sıkıyönetim
Bu süreçte üniversite öğrencilerinin hükümet aleyhine gösterileri başladı.İstanbul Beyazıt Meydanı'nda üniversite öğrencilerinin eylemi sırasında Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz, seken bir kurşunun başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. Emeksiz'in "polis kurşunuyla hayatını kaybettiği" yönündeki haberler nedeniyle olaylar daha da şiddetlendi.Yaşananlar nedeniyle İstanbul ve Ankara'da sıkıyönetim ilan edildi.Ankara'da 5 Mayıs 1960'da bir öğrenci grubu, "555K" yani "5'inci ayın 5'inde saat 5'te Kızılay'da" koduyla gösteri düzenledi.Menderes, eylemcilere hitap etmeye çalıştı ancak başaramadı. Öğrencilerin arasına girerek konuşmak isteyince, bir öğrenci Menderes'in boğazını sıktı. Menderes "Ne istiyorsun?" diye sorduğu gençten "Hürriyet istiyorum." cevabını aldı. Menderes, tarihe geçen "Bir başbakanın boğazını sıkıyorsun bundan ala hürriyet mi var?" ifadelerini ise burada kullandı.21 Mayıs'ta da Harp Okulu öğrencileri sokağa çıktı ve Zafer Anıtı'na kadar "sessiz yürüyüş" düzenledi.Yönetime sabaha karşı el konuldu
Tüm bu gelişmelerin ardından TSK içerisindeki bazı general ve subayların oluşturduğu 38 kişilik Milli Birlik Komitesi (MBK), "DP'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü" gerekçesiyle 27 Mayıs 1960'ta sabaha karşı yönetime el koydu.Kurmay Albay Alparslan Türkeş tarafından 04.36'da Ankara Radyosu'ndan okunan bildiriyle "ihtilal" duyuruldu.Bildiride, şu ifadeler yer aldı:"Bugün, demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, memleketin idaresini ele almıştır. Bu harekata Silahlı Kuvvetlerimiz, partileri içine düştükleri uzlaşmaz durumdan kurtarmak ve partiler üstü tarafsız bir idarenin nezaret ve hakemliği altında en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yaptırarak idareyi, hangi tarafa mensup olursa olsun, seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzere girişmiş bulunmaktadır."









