Gözaltı sürecinin ardından eski Habertürk spikeri Nur Köşker, Ersoy’un kendisini uzun süre taciz ettiğini öne sürerek Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında Mehmet Akif Ersoy ile Mustafa Manaz, Ufuk Tetik ve Ebru Gülan sevk edildikleri nöbetçi sulh ceza hâkimliğince tutuklandı. Savcılık talepnamesinde şüphelilerin, evlerinde uyuşturucu kullanımına imkân sağladıkları ve uyuşturucu temin ettikleri, kadınların uyuşturucu etkisi altındayken birden fazla kişiyle ilişkiye girmesinin sağlandığı ileri sürüldü. Ayrıca Ersoy’un bu ilişkiler üzerinden kendisine ve çevresine menfaat temin ettiği iddia edildi.
“Beni taciz ediyordu, bu yüzden Türkiye’yi terk ettim”
Nur Köşker, Tarkan Kaleli’ye yaptığı açıklamada Mehmet Akif Ersoy tarafından sistematik şekilde taciz edildiğini öne sürerek şunları söyledi:
“Evli olduğum dönemden başlayan, çok uzun süreli bir taciz süreci vardı. Asansör kapısını tutmalar, saçma sapan mesajlar… ‘Sabah bülteninde LED’in önüne geç, bacaklarını göreyim’ diye mesaj atan bir genel yayın yönetmeni olabilir mi? Beni ‘Ekrandan alırım, masada haber yazarsın’ diyerek tehdit etti. Bunun üzerine ‘Ben istifa edeyim, gideyim’ dedim ve ayrıldım.”
“Bir sene işsiz kaldım, hayatımın en zor dönemiydi”
Köşker, ayrılık sonrası süreci şöyle anlattı:
“Bir yıl işsiz kaldım o adam yüzünden. Kariyerimin zirve döneminde istifa etmek zorunda kaldım. En sonunda ‘Bu ülkede olmayacak’ deyip ülkeyi terk ettim, kıta değiştirdim.”
“Neden sustun?” sorusuna yanıt
Köşker, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bugüne kadar sessiz kalmasının nedenlerini şu sözlerle açıkladı:
“Kendimi asla güvende hissetmiyordum. Ne yaparsa yapsın hiçbir şey olmayan karanlık bir adamdı. Ayrıca evliydim, ailemi korumak zorundaydım. Uzun süredir devam eden bir taciz süreci vardı. Genel yayın yönetmeni olunca ekrandan almakla tehdit etmeye başladı. O gün o cümleyi söyleyeceğini bilsem, odaya ses kaydı alarak girerdim.”
Köşker, Ersoy’dan gelen mesajlarla ilgili ise şu ifadeleri kullandı:
“Sabahın beşinde ‘Endamını masanın arkasına saklamışlar, yönetmene söyle LED’in önüne geç’ diye mesaj atan bir genel yayın yönetmeni olabilir mi? Ben bunları utanarak yazıyorum, kendisi utanmıyordu.”









