Sporun; dili, kimliği, inancı ve düşüncesi ne olursa olsun insanları aynı heyecanda buluşturan evrensel bir değer olduğunu belirten Çelik, futbolun da rekabetin ötesinde birleştirici bir güç olması gerektiğini ifade etti. Çelik, sporun asla ayrıştırmanın ve ötekileştirmenin aracı olmaması gerektiğini vurguladı.
Bursaspor’un Soma’da oynadığı karşılaşmada tribünlerden Leyla Zana’ya yönelik küfürlü tezahüratların yanlış ve kabul edilemez olduğunu belirten Çelik, bu tür ifadeleri doğru bulmadığını açıkça dile getirdi. Bu tür olaylara müsamaha gösterilemeyeceğini kaydeden Çelik, buna karşın yaşananları körüklemenin de son derece yanlış olduğunu ifade etti.
Çelik, söz konusu tezahüratlar üzerinden Bursaspor taraftarına yönelik ağır ithamların da kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Tribünlerin kendine özgü dinamikleri bulunduğunu belirten Çelik, zaman zaman reflekslerin ve tepkilerin istenmeyen yönlere evrilebildiğini, ancak bunun her zaman düşmanlık üretmek için kullanılmaması gerektiğini söyledi.
Doğru yaklaşımın, yanlış ve hatalı söylemlerin karşısında durmak ve bu tür hataların tekrarlanmamasını sağlamak olduğunu vurgulayan Çelik, Bursaspor taraftarlarına da çağrıda bulundu. Süper Lig hedefi doğrultusunda yürüyüşün emin adımlarla devam ettiğini belirten Çelik, taraftarlardan bu tür konularda daha duyarlı ve sorumlu davranmalarını istedi.
Bursaspor üzerinden vatandaşlar arasında düşmanlık ve ayrıştırma yaratılmak istendiğini ifade eden Çelik, takımın mali ve sportif çıkmazdan nasıl birlikte çıkarıldıysa, bu sürecin de yine birlik içinde aşılacağını belirtti. Çelik, “Kimse endişe etmesin” mesajıyla açıklamasını tamamladı.









