İstanbul'un Fethi: Sultan 2. Mehmed'in Zaferi ve Dünya Tarihine Etkileri
Müslümanlar için Batı'nın, Hristiyanlar içinse Doğu'nun eşiği haline gelen İstanbul, 1204'te Haçlı Seferi için yola çıkan Latin istilasına uğradı. Hazreti Muhammed'in övgüsüne mazhar olmak için Emeviler döneminde Konstantiniyye'ye üç büyük sefer düzenlenirken, bir sefer de 781-782'de Abbasiler tarafından gerçekleştirildi.Bazı sahabelerin de katılımıyla gerçekleşen Muaviye bin Ebu Süfyan komutasındaki ilk İstanbul kuşatması, sonraki dönemlerde silinmeyecek izler bıraktı. Hazreti Muhammed'i Medine'ye hicreti sırasında evinde misafir eden Ebu Eyyüb el-Ensari'nin bu kuşatmaya katılması ve surlar önünde vefat etmesi, 1453'teki fethin manevi temellerinden biri oldu.İslam'da Vaat Edilmiş Şehir: Konstantiniyye
Konstantiniyye, Hazreti Peygamber'in müjdesiyle Müslüman hükümdarlar için İslam'ın vaat edilmiş şehri haline geldi. İstanbul, milattan önce Makedonya Kralı Phillippe, Roma İmparatoru Septim Severus, İran Hükümdarı Keyhüsrev, Avar Türkleri, Emeviler, Abbasiler, I. ve II. Bulgar İmparatorluğu, Ruslar, Kiev Knezliği, Haçlılar, İznik İmparatorluğu, Venedikliler, Cenevizliler ve Osmanlılar tarafından defalarca kuşatıldı.İstanbul'un Fethine Giden Süreç
Atilla'nın, Vikinglerin ve Gotların kuşatmaları da bazı kaynaklarda yer alırken, son kuşatma 1453'te Sultan 2. Mehmed tarafından gerçekleştirildi. İstanbul'un fethi için Yıldırım Bayezid'in yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın karşısına 1452'de Rumeli Hisarı inşa edildi. Yüksek ve kalın surları yıkmak için dev toplar döktürüldü ve Şubat 1453'te İstanbul önlerine taşındı.Nisan ayında Sultan 2. Mehmed, eyalet ve sancaklara orduya katılmaları için haber gönderdi ve 5 Nisan 1453'te kuşatma başladı. Akşemseddin, Akbıyık ve Molla Gürani gibi dönemin önemli hocaları da fetih sürecinde yer aldı.Osmanlı Donanmasının Haliç'e İndirilmesi
Osmanlı donanması Haliç'e girememiş, Bizans'a yardıma gelen Ceneviz ve Venedik gemileri savaşın seyrini değiştirmişti. Bunun üzerine Sultan 2. Mehmed, 21-22 Nisan gecesi 72 parçalık kadırga filosunu Dolmabahçe üzerinden Haliç'e indirerek savaşın gidişatını değiştirdi. 22 Nisan 1453'te Haliç'e inen donanma, Bizans savunmasını büyük şaşkınlığa uğrattı.24 Mayıs'ta Sultan Mehmed, son bir kez barış teklif etti ancak anlaşma sağlanamadı. 29 Mayıs'ta sabahın ilk ışıklarıyla başlayan büyük taarruz sonucu İstanbul'un surları aşıldı ve şehir Osmanlı topraklarına katıldı.Fatih Sultan Mehmed ve İstanbul'un Fethi
Hazreti Peygamber'in övgüsüne mazhar olarak "Fatih" unvanını alan Sultan 2. Mehmed, şehri yağmalatmayarak hoşgörüyle davrandı ve Ayasofya'yı camiye dönüştürdü. Bu fetih, dünya tarihi açısından bir kırılma ve Osmanlı İmparatorluğu'nu cihanşümul bir devlete dönüştüren sürecin başlangıcı oldu.Fethin Dünya Tarihindeki Önemi
Tarihçi yazar Zafer Bilgi, İstanbul'un fethinin bir şehrin alınmasından öte, dünya tarihi açısından bir kırılmanın tezahürü olduğunu ifade etti. Osmanlı'nın kullandığı askeri yöntemlerin çağının ilerisinde olduğunu vurgulayan Bilgi, gemilerin karadan yürütülmesi, lağımcı birlikleri ve Rumeli Hisarı gibi yenilikçi stratejilerin zaferi getirdiğini belirtti.Bilgi, "Fetihle beraber Avrupa, kendi içindeki sıkışmışlıkla yeni bir doğuma gebe kalmıştı. İstanbul'un fethi, Avrupa'da Rönesans ve reform süreçlerinin tetikleyicisi oldu." dedi.Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'u dini, kültürel ve sosyal alanlarda dünyanın en gözde merkezi haline getirmeyi hedefledi. Fetihle birlikte İstanbul'da gelişen bu yapı, Osmanlı İmparatorluğu'nu cihanşümul bir devlet haline getirdi.İstanbul'un fethi, hem İslam dünyasında hem de dünya tarihinde derin izler bırakan bir dönüm noktası olarak önemini korumaktadır.