“Orada zamanla fast food zinciri kurdum. Ailem, çocuklarım Londra’da devam ediyor. Ben de genel olarak orada yaşıyorum ama Nisan ile Eylül arasında Karacabey’e gelip tarımla uğraşıyorum.”
“Toprakla Bağımız Hiç Kopmadı”
Toprak sevgisinin babasından geldiğini belirten Gezegen, “Rahmetli babam da çiftçiydi. Toprak sevgimiz bizi yaklaşık 10-15 yıldır Türkiye’de üretime soktu. Londra’da kazandığım paranın bir kısmını memleketime yatırdım. Son 10 yılda azar azar derken bin dönüm arazi aldım” dedi.Gezegen, kendisine ait araziler ve kiraladığı tarlalarla birlikte binlerce dönümde domates, mısır ve karpuz gibi ürünler ürettiklerini belirtti.“Bana ‘Londra’da güzel işin var, niye tarım?’ diyorlar. Çünkü tarımsal üretimi seviyorum. Ancak sistem biraz daha düzgün olsa çok daha iyi olur.”
“Zirai İlaçlar Denetlenmiyor”
Türkiye’de tarımsal üretimin en büyük sorunlarından birinin zirai ilaçların yeterince denetlenmemesi olduğunu vurgulayan Gezegen, üreticilerin yüksek maliyetlerle mücadele ettiğini belirtti.“Çiftçi hem fazla ilaç kullanıyor hem de birçok yasaklı madde kullanılıyor. Bu yüzden ürünler Bulgaristan sınırını geçemiyor. Herkes istediğini ekiyor çünkü bir planlama yok. Domates Karacabey’de önemli ama aynı zamanda her yerde üretiliyor. Bu durum fiyatları düşürüyor.” dedi.“Benim kilosunu 4,60 TL’ye verdiğim domates Karacabey’de 5 katına satılıyor. Üretici kazanıyor mu sizce?”