Sahadaki gelişmeler ve diplomasi trafiği hız kazanırken, ABD yönetiminin olası bir askeri operasyona engel olmayacağı değerlendiriliyor.
ABD kanadında, CENTCOM’un PYD/YPG-SDG konusundaki ısrarının büyük ölçüde zayıfladığı ve Washington’un Şam ile Ankara’nın atacağı adımlara itiraz etmeyeceği ifade ediliyor. Güvenlik kaynaklarına göre aralık ve ocak ayları, Suriye’nin geleceği açısından kritik bir döneme işaret ediyor.
Yeni şekillenen Suriye vizyonunun, ülkenin üniter yapısının korunmasını esas aldığı belirtilirken, bu çerçevede DEAŞ’la mücadele görevinin koalisyon güçleri ve Suriye ordusu tarafından yürütülmesi planlanıyor. YPG/SDG yapılanmasının ise Şam yönetimine entegre edilerek siyasi, askeri ve mali taleplerinden vazgeçmesi öngörülüyor.
ABD yönetiminin, daha önce mutabakata rağmen yükümlülüklerini yerine getirmeyen YPG/SDG’ye yönelik bir operasyona artık engel olmayacağı, ancak operasyonlarda sivil unsurların ve aşiret güçlerinin aktif rol almamasını istediği kaydediliyor. Olası bir operasyon halinde CENTCOM’un bazı stratejik bölgelerdeki askeri varlığını sonlandırabileceği de dile getiriliyor.
Bölgede etkili aşiretlerden Sahani Aşireti’nin lideri Abdunnasır es-Segni ise bölge halkının uzun yıllardır baskı altında yaşadığını savunarak, “Yüz binlerce sivil kendi ordusunu bekliyor. Aralık ve ocak ayları Suriye ve bölge için bir dönüm noktası olacak” ifadelerini kullandı.
Es-Segni, Türkiye ve Şam’dan gelecek bir karar doğrultusunda en az 400 bin savaşçıyla terör örgütüne karşı mücadele edebileceklerini öne sürerken, Rakka, Haseke ve Deyrizor’da yaşayan milyonlarca sivilin büyük çoğunluğunun merkezi yönetime bağlı olduğunu iddia etti. Bölgedeki mevcut yapının sürdürülemez olduğunu belirten aşiret lideri, terör örgütüne yönelik toplumsal desteğin bulunmadığını savundu.









