Yunanistan ve İsrail basınında yer alan haberlerde, Türkiye’nin hava savunmasında tamamen yerli üretime geçiş hedefinin bölgesel dengeleri değiştirebileceği vurgulandı.
Yerli savunma mimarisinde tarihi adım
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün’ün katılımıyla HAVELSAN’da düzenlenen imza töreninde, çok katmanlı hava savunma sisteminin yerli unsurlarla güçlendirilmesine yönelik önemli anlaşmalar imzalandı. Roketsan’ın geliştireceği muharebe sistemleri ve bunların ileri versiyonlarının sözleşme kapsamında olduğu bildirildi. Görgün, projeyle birlikte yazılım ve donanımda yerlileşme hedefinin yeni bir aşamaya geçtiğini söyledi.
Yunan basını: “Çelik Kubbe ilerliyor”
Yunan medyası, Türkiye’nin hava savunma kapasitesini artıran bu adımı dikkatle izledi.
• SKAI, sistemin İHA, uçak, helikopter ve seyir füzeleri dahil geniş bir tehdit yelpazesine karşı tasarlandığını yazdı.
• Kathimerini, projenin kara ve deniz platformlarıyla desteklenen çok katmanlı bir koruma kalkanı oluşturmayı hedeflediğini aktardı.
• Pentapostagma, radar, sensör, ateş birimleri ve komuta merkezlerinin merkezi bir platformda entegre edileceğini belirtti.
Yunan basını genel olarak projenin teknik kapasitesine ve entegrasyon gücüne dikkat çekti.
İsrail basını: “İsrail’e kötü haber!”
İsrail medyası da gelişmelere geniş yer ayırdı.
• Maariv, haberi “İsrail’e kötü haber! Dünyayı hayrete düşüren sistem” başlığıyla duyurdu ve Türkiye’nin Roketsan ile Aselsan üzerinden hava savunma kabiliyetini hızla artırdığını yazdı.
• Times of Israel, projeyi Türkiye’nin yerlileşme stratejisinin bir göstergesi olarak nitelendirerek, sistemin toplam 47 bileşenden oluştuğunu aktardı. Gazete ayrıca Ankara’nın savunma harcamalarını bölgedeki gerginliklere paralel olarak artırdığı yorumunu yaptı.
Çelik Kubbe’nin özellikleri
ASELSAN tarafından geliştirilen Çelik Kubbe, Türkiye’nin hava savunmasında yeni bir dönemi temsil ediyor.
• KORKUT, HİSAR-A+, HİSAR-O+, GÖKBERK ve uzun menzilli SİPER gibi unsurlar tek bir ağda entegre şekilde çalışıyor.
• Sistem, alçaktan yüksek irtifaya kadar tüm tehditleri katmanlı şekilde karşılayabiliyor.
• Yapay zekâ destekli altyapı sayesinde farklı radar ve sensörlerden gelen veriler birleştirilerek ortak bir hava resmi oluşturuluyor.
• Tehditlere gerçek zamanlı ve hızlı yanıt verebilen dinamik bir koruma şemsiyesi sunuluyor.
Türkiye’nin attığı bu stratejik adım, savunma sanayiindeki yerlileşme sürecinin ivmelendiğini gösterirken, bölgesel medyada da yakından takip edilmeye devam ediyor.









