Kış mevsimiyle birlikte çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşandığını belirten Dr. Taha Metin, RSV enfeksiyonunun genellikle küçük çocukların hastalığı olarak bilinse de yetişkinleri de etkileyebildiğine dikkat çekti.Risk Grubundaki Çocuklarda Daha Ağır Seyrediyor
RSV enfeksiyonunun çoğunlukla hafif şikâyetlerle seyrettiğini ifade eden Metin, erken doğum öyküsü bulunan, bağışıklık sistemi zayıf olan, kronik akciğer ya da kalp hastalığı bulunan çocuklarda hastalığın daha ağır seyredebildiğini vurguladı.RSV Enfeksiyonunun Belirtileri
Dr. Metin, “RSV enfeksiyonu genellikle 38 dereceyi geçmeyen ateş, öksürük, hırıltı, burun akıntısı ve gözlerde yaşarma ile ortaya çıkabilmektedir” ifadelerini kullandı.Çocuğun Genel Durumu Yakından Takip Edilmeli
Her enfeksiyonda olduğu gibi RSV’de de çocuğun genel durum takibinin büyük önem taşıdığını belirten Metin, ailelerin çocuklarının etrafla ilgisini, beslenmesini ve günlük aktivitelerini yakından izlemesi gerektiğini söyledi.Bu alanlarda belirgin bir sorun yoksa çocuğun genel durumunun iyi kabul edilebileceğini ifade eden Metin, “Hırıltı ve öksürük varlığı tek başına hastaneye yatış gerekçesi değildir. Hastaneye yatış gerekiyorsa kan oksijen düzeyini ölçüyor, gerekirse oksijen desteği sağlıyoruz. Ayrıca sıvı ve beslenme desteği veriyoruz” dedi.RSV’ye Özgü Bir Tedavi Bulunmuyor
RSV enfeksiyonuna özgü bir tedavinin bulunmadığını belirten Dr. Metin, erken doğum öyküsü olan, kronik kalp ve akciğer hastalığı bulunan ve bağışıklık sistemi zayıf çocuklarda koruyucu antikor tedavisi uygulanabildiğini söyledi.Antibiyotik Rutin Olarak Kullanılmıyor
Metin, “Diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi RSV’de de antibiyotikler rutin olarak kullanılmaz. Ancak viral enfeksiyon üzerine bakteriyel enfeksiyon gelişirse, doktor değerlendirmesiyle antibiyotik tedavisi başlanabilir” ifadelerini kullandı.Ateş Ölçümünde Bu Detaya Dikkat
Çocuklarda ateş ölçümünün rektal, kulak, koltuk altı, alın ve ağızdan termometre ile yapılabildiğini aktaran Metin, en sık kulak, koltuk altı ve alın ölçümlerinin tercih edildiğini söyledi.Cilt Kuru Olmalı, Ölçüm En Az İki Kez Yapılmalı
Ateş ölçümü sırasında cildin ıslak ya da nemli olmaması gerektiğini vurgulayan Metin, “En az iki kez ölçüm yapılmalı ve termometrelerin kalibrasyonu kontrol edilmelidir. Unutulmamalıdır ki ateşin derecesinden çok çocuğun genel durumu önemlidir. Aktif ve iyi beslenen çocuk bizim için güven verici bir işarettir” dedi.