'Arabeskin Babası' veya 'Müslüm Baba' olarak tanınan arabesk ve halk müziği sanatçısı Müslüm Gürses'in vefatının üzerinden 10 yıl geçti. İşte Müslüm Gürses'in hayat hikayesi...
Zeyno ve Ahmet adında iki kardeşi olan Gürses'in ailesi, ekonomik sıkıntılar nedeniyle kendisi 3 yaşındayken Adana'ya göç etti. Müslüm Gürses, ilkokuldan sonra eğitime devam edemeyerek, bir süre ayakkabı tamircisi ve terzi dükkanında çalıştı.Babasının engellemesine rağmen, annesinin desteğiyle 1967'de henüz 14 yaşındayken Adana'da bir çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katılan sanatçı, birinci olarak dikkati çekti.Usta sanatçı, yarışmadan sonra "Gürses" soyadını kullanırken, bir yandan da halk eğitim merkezinde müzik dersleri almaya başladı.Kendisine yapılan teklifle kısa bir süre çay bahçesinde türkü söyleyen sanatçı, işlerin iyi gitmemesi sebebiyle terziliğe geri dönmek zorunda kaldı.

ÖLDÜ SANILIP MORGA KALDIRILDI
Müslüm Gürses, 1978'de Anadolu turnesi dolayısıyla Tarsus'tan Adana'ya dönerken trafik kazası geçirdi. Sürücünün hayatını kaybettiği kazada, öldü sanılarak morga kaldırılan Gürses'in yaşadığı son anda fark edildi ve ameliyata alındı.Kazada, alnı ciddi biçimde zedelenen sanatçının başına, beynini koruyacak plaka takıldı. Gürses, kazadan dolayı koku alma duyusunu yitirdi. İşitme duyusu da ciddi biçimde zarar gören sanatçı, yavaş konuşmaya başladı.Usta sanatçı, 1990'lı yılların başında "Özür Diliyorum Senden", "İsyankar" ve "Ben İnsan Değil miyim?" adlı albümleriyle müzik dünyasında ikinci büyük çıkışını yakaladı.Yaşadığı acılarla sanatını yoğuran Gürses, şarkılarında kendisini umutsuz, çaresiz hissedenlerin hislerine tercüman olmaya çalıştı. Bir röportajında Orhan Gencebay ile arasındaki farkı, "Orhan ağabey bizim pirimizdir. Orhan Gencebay, 'Böyle gelmiş, böyle gitmez' diyor. Bizse 'Böyle gelmiş, böyle gider' diyoruz" sözleriyle ifade etmişti.Müslüm Gürses, "Gönül Teknem" adlı albümünün yanı sıra yazar Murathan Mungan'la ortak projesi "Aşk Tesadüfleri Sever" adlı albümü 2006'da çıkararak müzikseverlerin beğenisine sundu.David Bowie, Bjork, Bob Dylan ve Leonard Cohen'in de aralarında olduğu birçok yabancı müzisyenin bestelerine Mungan'ın yazdığı sözleri yorumlayan sanatçı, albümde Haris Alexiou şarkısını Sezen Aksu ile seslendirdi.Unutulmaz isim, yaşamının son yıllarında bazı pop ve rock tarzındaki şarkıları da repertuvarına katarak, Bülent Ortaçgil'in "Sensiz Olmaz", Nilüfer'in "Olmadı Yar", Teoman'ın "Paramparça", Tarkan'ın "İkimizin Yerine", Şebnem Ferah'ın "Sigara" ve Kenan Doğulu'nun "Tutamıyorum Zamanı" adlı çalışmalarını da seslendirerek, 2009'da "Sandık", 2010'da ise "Yalan Dünya" albümlerine imza attı.Onlarca albüm ve plak yapan Müslüm Gürses, arabesk furyasının yükseldiği dönemde Yeşilçam'a da adım attı. Çoğu şarkılı, türkülü olmak üzere 38 filmde rol alan Gürses, ilk kez 1979'da çekilen "İsyankar" filmiyle kamera karşısına geçti.Genellikle suça sürüklenen, alkolizmin batağına saplanmış gençlerin, acı dolu hayat hikayelerinin işlendiği filmlerde rol alan sanatçı, kariyerinin son döneminde de komedi filmlerinde yardımcı oyuncu olarak göründü.
HAYATI FİLM OLDU
Mütevazı karakteriyle bilinen Gürses'in yaşamını beyaz perdeye aktaran "Müslüm" filmi ise sanatçının Şanlıurfa'daki çocukluğundan başlayıp Adana'da keşfedilmesine ve İstanbul'da yıldızlaşmasına kadar pek çok bilinmeyen yönünü 2018'de sinemaseverlere sunmuştu.